AJANSSPOR – HABER
Fenerbahçe Medicana, Sultanlar Ligi’ndeki play-off 1-4 etabı üçüncü ve son maçında Galatasaray Daikin’i konuk etti. TRT Spor Yıldız’da canlı olarak yayınlanan bu önemli karşılaşmanın anlatıcısı Nihan Cabbaroğlu, maç anlatımıyla ilgili sosyal medyadan gelen eleştiriler üzerine açıklamalarda bulundu.
“Bu genel bir mesele haline geldi”
Nihan Cabbaroğlu, Maçkolik’in YouTube kanalındaki Kurşun Pas programında yaptığı açıklamalarda, Fenerbahçe – Galatasaray maçı anlatımına dair gelen tepkilerle ilgili şunları ifade etti: “Öncelikle belirtmek isterim ki, maç anlatan her spikere sosyal medyada ciddi tepkiler geliyor. Bu tepkiler bazen hakaret ve küfür boyutuna ulaşabiliyor ve neredeyse tüm meslektaşlarım bu durumu yaşıyor. Bugün bu durumu ben tecrübe ediyorum, yarın başka bir meslektaşım yaşayacak. Bu mesele, artık kişisel bir sorundan çıkıp genel bir sorun haline geldi.”
“Bununla baş etmek artık çok zor”
Cabbaroğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Yayınladığımız videoların altındaki yorumlara baktığımızda, her hafta farklı grupların birbirini suçladığını veya bizi başka şekillerde eleştirdiğini görüyoruz. Eleştiri elbette ki yapılabilir, ancak bu durum hakaret ve kişisel saldırı boyutuna geçtiğinde tehlikeli bir hal alıyor. Bununla baş etmek oldukça zor ve ne yazık ki bu, her meslektaşımın başına gelebilecek bir durum.”
“Sahada olumluyu görerek anlatmaya çalışıyorum”
Nihan Cabbaroğlu, farklı yaş gruplarının videolarıyla etkileşim kurduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Mesleğe bakış açım da önemli. Ben bu mesleği TRT Spor’da, Ankara’da başladım ve orada meslek büyüklerimizden çeşitli eğitimler aldım. Onlar bize, bu işi sevgiyle ve kapsayıcı bir şekilde yapmamız gerektiğini vurguluyordu. Çünkü yayınlarımız, yüz binlere ulaşabiliyor. Bizim videolarımız da farklı şehirlerde, farklı yaş gruplarındaki insanlara ulaşıyor. Maçları izleyen gençler, ablalarını örnek alıyor; yaşlılar ise evlatlarıyla gurur duyuyor. Bu durumu düşündüğümde, bu işi vicdanımla ve sevgiyle yapmam gerektiğini düşünüyorum.”
Cabbaroğlu ayrıca şunları ekledi: “Ben her zaman bu değerleri gözeterek çalışıyorum. Sahada olumsuzlukları değil, olumlu olanı, iyiyi ve doğruyu görerek anlatmaya çalışıyorum. Mücadelenin ve rekabetin güzelliğini her seferinde ifade etmeye gayret ediyorum. Bu işi yaptığım sürece, dürüst ve adil bir şekilde, vicdanımla ve sevgiyle devam edeceğim. Bu sporu eğlenmek, sevmek ve mutlu olmak için izleyen yüz binlerce insan var ve onların varlığı bana her zaman güç veriyor. Bu süreçte destek olan birçok kişiye de çok teşekkür ediyorum.”
“Bu yıl gerçekten çok zor…”
Cabbaroğlu, Fenerbahçe – Galatasaray maçı ile ilgili düşüncelerini şu sözlerle tamamladı: “Çocukken yaz tatillerinde Olimpiyat Oyunları’nı izlerdim. Hafta sonları ise radyodan futbol maçlarını dinlerdim. Sporu çok severek öğrendim ve spor yaparak hayatımın bir parçası haline getirdim. Ancak büyürken, spor izlerken hiçbir kadın sesi duymadım. Televizyonda ya da radyoda bu spora eşlik eden bir kadın sesi yoktu. 2015’te spor anlatımına başladığımda, televizyonda kadın spikerler yoktu. Bu yıl gerçekten çok zor. Şu anda birçok şeyi normal kabul eder hale geldik. 13 yıllık kariyerimde, iki kadın yorumcuyla birlikte yayın yapma fırsatım olmadı. Voleybol, bu konuda büyük bir alan sundu. Hem kadın sporcuların hem de kadın spikerlerin bu platformda yer alması çok değerli. Bu alan, kadınların varlığı açısından çok kıymetli ve burada bu kadar kadının olması gerçekten güzel bir gelişme. Bizim bu alana sahip çıkmamız ve birbirimize destek olmamız gerekiyor. Hiçbir kadının bu spor alanında yer bulmasının kolay olmadığını düşünüyorum. Bu süreçte, spor alanında yer almak isteyen kız çocukları için genç kadınlara yol açmamız gerektiğine inanıyorum.”