TFF’nin Yeni Talimatı: Türkiye’de Oyuncu Yetiştirilmesine Darbe

Hüseyin ÖZKÖK – AJANSSPOR

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 2025/2026 sezonunda uygulanacak futbolcu uygunluğuna ilişkin yeni talimatını geçtiğimiz günlerde yayınladı. Bu yeni düzenlemenin, Türkiye’de genç oyuncu yetiştirilmesi açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı düşünülüyor.

Mehmet Büyükekşi liderliğindeki TFF yönetimi, 11 Ocak 2024 tarihinde yayınladığı SÜPER LİG FUTBOLCU UYGUNLUĞU talimatının giriş kısmında, “2024 – 2025 Sezonu Birinci Transfer ve Tescil Döneminden itibaren başlamak ve 5 (beş) sezon uygulanmak üzere aşağıdaki kararlar alınmıştır” ifadesine yer vermişti. Bu talimatla birlikte kulüplerin, Türkiye A Milli Futbol Takımında oynama uygunluğu olmayan futbolcularla sözleşme imzalayabileceği sayılar belirlenmişti. Buna göre, 2024 – 2025, 2025 – 2026 ve 2026 – 2027 sezonlarında en fazla 12 yabancı oyuncu, 2027 – 2028 ve 2028 – 2029 sezonlarında ise 11 yabancı oyuncu bulundurulabilecekti.

Ancak, Bu talimatın ardından Mehmet Büyükekşi seçimi kaybetti ve yerine gelen İbrahim Hacıosmanoğlu, 22 Temmuz 2024 tarihinde TRENDYOL SÜPER LİG FUTBOLCU UYGUNLUĞU adında yeni bir talimat yayınladı. Bu yeni düzenleme ile 5 yıl boyunca uygulanacağı belirtilen süre, taslakta “tıraşlanmış” ve yabancı sayısı 12’den 14’e çıkarılmıştı.

İbrahim Hacıosmanoğlu yönetimindeki TFF, kulüplerin adeta esiri olduğu gerçeğini 2025-2026 SEZONU SÜPER LİG FUTBOLCU UYGUNLUĞU talimatında bir kez daha gözler önüne serdi. Çünkü mevcut sezon dahil olmak üzere uygulanan talimatta, daha önceki düzenlemede yer alan bazı maddeler kaldırıldı. Örneğin, daha önceki talimatta bahsedilen “c” ve “d” maddeleri, artık geçerliliğini yitirmişti. Bu maddeler, toplam 14 yabancı oyuncudan en az 2’sinin ve 5’inin, belirli bir süre kendi kulübünün veya başka kulüplerin akademisinde yetişmiş olmasını zorunlu kılıyordu. Ancak yeni talimat bu şartları kaldırarak, A Milli Takımda oynama uygunluğu olan her oyuncunun, kulüpte veya federasyonda 15-21 yaş aralığında herhangi bir süre tescilli olma zorunluluğunu ortadan kaldırdı.

Bunun anlamı, kulüplerin Türkiye’de yetişmiş oyuncu bulundurma mecburiyetinin kalmamasıdır. Bu durum, Türkiye’de oyuncu yetiştirilmesine büyük bir darbe indirmiştir. Ayrıca, kadroda 14 yabancının bulunması şartı da, genç oyuncuların gelişimi için hiçbir fayda sağlamayacaktır. TFF’nin, bir yandan akademilere destek verdiğini iddia ederken diğer yandan bu tür bir düzenlemeyle oyuncu gelişimini engellemesi, ciddi bir çelişki yaratmaktadır.

Diğer taraftan, bu kararın, özellikle Avrupa kupalarında mücadele edecek Türk takımları için 2-3 yıl içinde ciddi sorunlar yaratma potansiyeli taşıdığı öngörülüyor. Çünkü UEFA, kulüplerden talep edilen 25 kişilik kadrolarda, her kulüpten en az 4 yerli oyuncunun bulunmasını istemektedir. Bu durumda, yazılmayan her bir oyuncu için kadro sayısının azalması söz konusu olacaktır. Yani gelecekte Avrupa’da mücadele edecek Türk kulüplerinin, kadroya 17 oyuncudan fazlasını yazamadıklarını görebiliriz.

Kısacası, kulüplerin yerli oyuncu bulundurma zorunluluğunun ortadan kalkması, Türkiye içinde giderek Türkiye dışında yetişmiş oyunculara ve yabancılara yaslanmalarını teşvik edecektir. Bu durum, hem Türkiye’de oyuncu yetiştirilmesine darbe vuracak hem de kulüplerin daha fazla transfer parası harcamalarına yol açacaktır. Sonuç olarak, TFF’nin kulüplerin onayı olmadan böyle bir kararı almış olabileceğini düşünmüyorum. Bu talimatın doğuracağı sonuçlardan hem TFF hem de kulüpler sorumlu olacaktır.